0 com

A.D.Ü. #2019

hayatlar geçip gidiyor, insanlık nereye gidiyor? her gün yeni bir güneş doğmuyor bir çok insan için ama farklı bir gün hepimiz için olurken, niye hep eskilerle uğraşıp duruyoruz diye soruyorum kendime. bir zamanlar sevgi dediğimiz şeyler şimdi bir mutsuzluk kaynağına dönmüşse ne olmuş ki! o da yeni bir gün gibi geçip gitmeyecek mi? unutulup, hafızalarda silinmeyecek mi?

nasıl ki ölüm yanıbaşımızdayken, onu önemsemiyorsak, niye birbirimizi bu kadar önemsiyoruz? kendimizi görmezden gelip, niye diğerlerine taktık kafayı? bırakın ya, kendinize dönün, mutluluk bunda. kimin ne olduğu, ne yaptığı, hayatı sana mı kaldı? 

yoksa ne oluyor; sen yoluna, ben yoluma!
0 com

A.D.Ü. #2019, Oct

unutmak en zor olanı bence diye söylenip dururdu. hep yenisindense eskisini seven biriydi. bu onun için sanki bir ideoloji olmuştu ki yaşamının her anında bunu hissediyor, hissettiriyordu. belki de hissetmemesi daha iyiydi, bu ona acı veriyordu. mutlu anların mutsuzluklarından ne kadar da az olduğunu hatırlatıyordu ona. hatıralar ve acılar, üzgünlükler... hepsi eskinin kalıntılarıydılar. şimdiyse mutlu zamanlarına bile üzülür olmuştu aslında. evet eskileri istemiyordu da gelecek çok mu mutlu ediyordu onu? mutluluğuna, sevdiklerine bile üzülür olmuştu, ya gelecekte onları bir daha yaşayamazsam korkusuyla! böyle bir hayatın esiriydi işte, kimsenin esiri değildi kendinden başka! acıma duygusu öylesine güçlüydü ki kendisi üzerinde bu kadar etkili kullanabilen bir başkasını tanımıyordu bile. geçmişine üzül iyi bile olsa, geleceğine kaygılan parlak bile olsa. işte bu sarmalın içinde yaşayıp gidiyordu, buna kim yaşamak derse artık. bazılarına hayat gülümseyip, ağlatıyordu işte. ne kadar da adil!
Add to Technorati Favorites