0 com

Perugia seferi dönüşü

Eczacıbaşı Zentiva'nın 4.lüğü bize hiç tat vermedi. En kötü finali beklediğimiz hatta hakettiğimiz bir turnuvada, 4. olmak ve oyuncularımızdan hiçbirisinin de ödül almadan turnuvadan ayrılması üzdü. Her ne akdar her turnuva takıma bir tecrübe katsa da, şampiyonluğa bu kadar yaklaşıp kaçırmak üzüyor insanı.

İlk maçta Dinamo Moskova karşısında hiç bir üstünlük gösteremedik. Moskova uzun oyuncuları ile adeta bir duvar ödrü karşımızda. Turnuvanın belki de en iyi oyununu çıkardılar. O kadar motiveydiler maça. Bizde ise sanki bir motivasyon eksikliği vardı. Kendinden o kadar emin gözüken oyuncularımızın, oyun başladıktan hemen sonra moralmen çöküşe geçmeleri 3-0 ile kaybetmemize sebep oldu. Moskova'da Gamova'nın ('Elf'lerin voleyboldaki kraliçesi:) inanılmaz oyununa -ki tek başına aldığı 24 sayı ile bir set kazandırdı takımına- takım arkadaşları Kirillova -yaşına rağmen-, Gioli ve Goncharova da ayak uydurunca rahat bir galibiyet alıp finale yükseldiler. Bizde oyuna tutuk başlayan Nancy ve bir türlü gerçek oyununu yansıtamayan Naz ise bekleneni veremeyen isimler oldular. Özellikle Nancy'nin 3.lük maçında da yetersiz oyunu oynaması takımda sıkıntı yarattı. Nancy'nin yerine Neriman'ın oyuna girmesi ile biraz daha etkili olduk diyebilirim. Neriman'ın daha fazla oyunda aktif değerlendirilmesi her zaman Eczacı'ya artı olmuştur ama yarı finalde iyi oyanayan Neriman her ne hikmetse 3.lük maçında ancak son sette oyuna dahil olabildi. Ben de bunu anlayamadım ve anlayışla da karşılamıyorum. Dinamo gibi bir takım 7-8 kişiyle turnuva kapatabilir ama Eczacı'da 40 yaşında ve hala milli takımın en iyi pasörü oynamıyor. Bu yüzden genç yeteneklerini de oynatıp onların azmi, hırsı ve heyecanını değerlendireceksin.

3.lük maçında da istenilen oyunun oynanmadığı açık. Nancy'nin biraz daha toparlanmış olması dışında, Dinamo maçından hiç bir farkı yoktu takımın. Gamova gibi bir dev olmayınca karşı takımda, blokları daha kolay geçtik doğal olarak ve bir set alabildik. Oyunda bir türlü hakimiyeti elimize alamadık ve bu sebeple Perugia'ya 3.lüğü kaptırdık.

Final maçında ise İtalyan Volley Bergamo ile Dinamo Moskova'nın nefes kesen maçı vardı. Dev kuleleri ile Moskova ekibine, bu senenin kanımca final süprizi olan Bergamo'nun oyunu tam bir final havasındaydı. 5. sete kadar herkesin Dinamo'nun kazanacağına inandığı maçı, Bergamo hakederek kazandı. Özellikle 4.sette maç bitti şampiyon belli derken 2 kere maç sayısını çevirmeyi başaran Bergamo, o andan itibaren Dinamo'yu moralmen yenmeye başlamıştı bile. Gamova yine etkili oynadı, Gioli muhteşemdi, Kirillova ise maç uzadıkça yaşının getirdiği yorgunluktan hatalar yapmaya başladı. Bergamo'aa ise Serena Ortolani muhteşem oyunuyla MVP seçilerek takımına şampiyonluğu getirdi. Piccinini, Merlo, Lo Bianco ve Del Core'nin de Bergamo'nun şanpiyonluğunda büyük etkileri oldu. Son 5 senede 3. şampiyonluğunu elde eden Bergamo da ise böylece gelenek devam etmiş oldu.

0 com

Kraliçe!

Fenerbahçe Acıbadem'i tebrik etmek gerek. İlk maçı 3-1 kendi sahasında kaybettikten sonra, Eczacıbaşı Zentiva'nın sahasında 2-0 öne geçip, kupaya bu kadar yaklaşmak ancak 'iyi' oyuncularla olur. Evet Fenerbahçe'nin oyuncuları çok iyiler, hepsi de Türkiye'de adı geçen oyuncular... Kendi evinde 2-0 geriye düşüp, kupanın kaybedildiği düşüncesinin getirdiği moral bozukluğuna rağmen, maçı 3-2 lehine çevirmek ise ancak 'büyük' oyuncuların varsa olur. Eczacı'da bu var işte. Tüm kadro birbiriyle uyum içinde, hepsi birbirini çok iyi tanıyor ve sahada birbirlerini çok iyi tamamlıyorlar. Adlarını tek tek saymaya kalksam birinin adını atlarım diye korkarım şimdi.

Neyse, Eczacı işte bu büyük oyuncularla kupayı kazandı. Sevindiler, moral depoladılar... Şimdi akılları fikirleri Indesit Şampiyonlar Ligi 4lü finalindedir kesin. Bizim de öyle. Bu sefer finale kalıp, şampiyon olmayı istiyoruz, bu mutluluğu Eczacı ile yaşamak istiyoruz. Gönül isterdi ki, Güneş te olsun, Telekom da olsun... Yine de Eczacı'nın en iyi şekilde temsil edeceğinden şüphem yok. Özellikle Dinamo Moskova'nın Türkiye'de yarım kalan, görülecek hesabı var. Eczacı'nın bu hesap defterini kısaca dürüp atmasını diliyorum...


*fotoğraflar ajansspor.com sitesinden alınmıştır.
0 com

Özlenen Kafkaslı

**

Uzun süredir Kafkaslı'nın eski performansını izlemeyi özlemiştik. Kafkaslı'nın Karacaoğlan Koşusu'nu kazanırkenki performansı ise açıkçası bu özlemi giderdi yarışseverler için. Geç başladığı yarışta, 1200'e kadar sondan takip ettiği gurupta, son 400'de yaptığı atakla Bozdoğan'ı geçmeyi başardı. Yarışı'da yarım boyle kazandı. Bozdoğan'ın taktiksel olarak çok hakim olduğu bir yarıştı aslında ama Kafkaslı'nın böyle bir siprint ile öne çıkması Bozdoğan'ı bozdu. Yarışseverlerin Kafkaslı'ya bu kadar güvenmesine şaşırmıştım yarıştan önce ama Kafkaslı onları şaşırtmadı. Şampiyon Kafkaslı'ya hoşgeldin diyorum yeniden. Ayağı yere düz bassın...

*video tjk.org.tr sitesinden alınmıştır.*

0 com

Eczacı Perugia'da

Az önce biten maçta 3-0 ile rakibini yerle bir eden Eczacıbaşı Avrupa'nın en iyi 4 takımından biri oldu. Tebrikler Eczacıbaşı Zentiva... Darısı Türk Telekom'un başına.

Türk Telekom maçını yarın oyanayacak. Dinamo Moskova ilk maçı hakemlerin de yardımıyla 3-2 kazanmıştı. Aslında iyi de oynamıştık. Sonu gelmedi. Yarınki maçta özellikle Gamova'yı durdurmayı başarabilirsek, rahatlıkla maçı kazanabileceğimizi düşünüyorum. İlk maçta da en kritik anlarda Gamova'nın etkin oyunuyla fark yaratmıştı Dinamo Moskova. Bu maçın önemini bildiğine eminin kızlarımızın. Eğer kazanırsak yine iki Türk takımı Final Four'da eşleşmiş olacak. Bu açıdan da bakıldığında önemi biraz daha artıyor. Bu sene bayan voleybolunda Avrupa'ya damgasını vuran iki ülkeden biri olan Türkiye -diğeri İtalya- olarak Final Four'a iki takımımızı da sokarsak, evsahibi İtalya'dan ve bizden iki takım olacak Final Four'da... Ben inanıyorum Türk Telekom'a. Buradan başarı ve şans diliyorum... (Bu arada Dinamo Moskova'nın sitesi sadece Rusça. Valla hayret. Sende Gamova gibi dünya starları var sen siteyi İngilizce bile yapmıyorsun.)

*Türk voleybolunun lokomotif ekiplerinden Eczacıbaşı Zentiva, Indesit Bayanlar Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde son dört takım arasına girerek, Avrupa kupalarında 9. kez dörtlü finale kalma başarısını gösterdi.

Avrupa Voleybol Konfederasyonu (CEV) tarafından düzenlenen organizasyonlarda daha önce 8 kez dörtlü final oynayan Eczacıbaşı Zentiva, en önemli başarısını, 1999 yılında Kupa Galipleri Kupası'nı kazanarak elde etti.

Eczacıbaşı Zentiva, 2000 yılına kadar Şampiyon Kulüpler Kupası, 2001 yılından itibaren ise Şampiyonlar Ligi adıyla gerçekleştirilen bu organizasyonda toplam 5 kez dörtlü final oynarken, 1980 yılında Avrupa 2'ncisi, 2000 yılında Avrupa 3'üncüsü, 1984, 2001 ve 2002 yıllarında ise Avrupa 4'üncüsü oldu.

Turuncu-beyazlı ekip, 1993 yılı CEV Kupası dörtlü finalinde 2'nciliği, 2005 yılı Top Teams Kupası dörtlü finalinde ise 3'üncülüğü kazandı.

Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde 2001 ve 2002 yıllarında oynadığı dörtlü final maçlarını 4'üncülükle tamamlayan Eczacıbaşı Zentiva, bu kez kupayı Türkiye'ye getirmek için çalışacak.*

*Bilgiler ajansspor'dan alınmıştır...*
0 com

Sadece Turbo (17/17)

**

Fazla söze gerek yok. Bugün yine Turbo'yu alıkışladı yarışseverler. Yine çıktığı gibi aldı Açık Grup 3 Lozan Koşusu'nu. Artık bu grupta onu zorlayacak at kalmadı. Kendini de zorlamadan kazanıyor artık. Rakibi kendisi desem klişe olacak ama başka bişey de söyleyemiyorum açıkçası. Harikasın Turbo!

*video tjk.org.tr sitesinden alınmıştır.*
0 com

Gelibolu yeniden


Son koşusunda ikinci olmuştu Gelibolu. Hayatım ile çekişmesinden yenik ayrılmıştı. Bu sefer Hayatım yoktu rakiplerinin arasında. Koşudan büyük bir süpriz beklemiyordum ben açıkçası, yarışseverler de öyle. Açık Grup 3 koşusunda, 1.45 ganyanıyla kazandı bugün Gelibolu. Kumda başarılı olduğu gibi çimde de iyi bir at olduğunu biliyoruz Gelibolu'nun. Yarışta Yamaner'den bir süpriz bekliyordum, erkenden öne atıldı, erkenden kesildi potayı bile göremedi. Gelibolu'un nasıl bir starteji izlediğini anlayamadım. Yine de iyi tutundu yarışın son anlarında. Şevalkızı'ı" da 15.40 ganyanıyla koşmasına rağmen burunla kaybetti. Sürekli tabeleda olan bir at aslında. Yarışseverler biraz ihmalkar davranmışlar gibi geldi bana.

0 com

File'de Avrupa Haftası

İki gün içinde iki bayan voleybol takımımızın avrupa kupası maçları vardı. Indesit Şampiyonlar Ligi'nde Türk Telekom ve Eczacıbaşı Zentiva son 6 takım içine girmişlerdi. Dün oynanan maçta Türk Telekom Dinamo Moskova ile karşılaştı. Dinamo'nun ciddi bir rakip olduğunu yazmıştım. Türk Telekom yine de zorladı Dinamo'yu. Setlerde hep önde götürdüğümüz maçı, tie break setinde verdik. Açıkçası hakemlerin 4.setteki tek bir yanlış kararı maçı Dinamo'ya götürdü diyebiliriz. Yine de başarılıydı takımımız. 12 mart'ta Moskova'daki rövanş maçında biraz daha dikkatli bir oyunla bu takımı yenebileceğimize inanıyorum.

Bugün oynanan Eczacıbaşı-Fakro Muszynianka Muszyna maçından ise 3-1 ile galip ayrıldık. Polonya'da oynanan maçı TRT3 ekranlarından izleme fırsatı buldum. İlk seti zorlaya zorlaya aldık. İkinci seti hep önde götürdük fakat özellikle manşetlerde ve servis karşılarken yaşadığımız zorluklar ve hatalarımız, son anda kaybetmemize neden oldu seti. Üçüncü sette ise ikinci setin moral bozukluğu ile kötü başlasak da, bu sefer de biz geriden gelip seti aldık. Son sette ise çok çok rahat bir oyunla bitirdik maçı. Özellikle 2. ve 3. setlerde Esra'nın tecrübesiyle takımı sırtlaması önemliydi. Kanımca Esra maçın yıldızıydı. Takım kaptanı olarak, yenilgiden döndürdü bizi. Vesna'nın son iki setteki muhteşem servisleri, Naz'ın mükemmel pasları ve Mirka ile Nancy'nin süper smaçları ile maçı aldık. Verdiğimiz sette özellikle servis karşılamada yaşadığımız sorun aslında üçüncü sette de devam etti ama yine dediğim gibi Esra'nın oyunu ile bu seti çevirmesini bildik. Ayrıca Eczacıbaşı maçlarında Naz'ın oyununu izlerken nasıl bir zevk alıyorum anlatamam. Elif'ten sonra böyle gözde bir pasörümüzün olması beni sevindiriyor. Eczacıbaşı artık turu getirdi diyebiliriz. İlk 4'e girdiğimiz takdirde Telekom-Dinamo maçı galibiyle oynayacağız. Zorlu rakipler Eczacı'yı bekliyor. Eczacı da zoru sever zaten...


Bu arada iki İtalyan takımının maçı da devam ediyordu ben yazıyı yazarken. Favori Scavolini Bergamo'ya yeniliyordu 2-1 ile kendi evinde. Scavolini'de turnuvanın favorilerinden. İtalya liginde ve Indesit Şampiyonlar Ligin'de yenilgisiz, Bergomo'yu da ligde yenmiş olması dikkat çekici. Muhteşem ve şaşırtıcı bir seri ve performans... Turnuva maçlarına bakınca da deplasman takımlarının kazandığını göz önünde bulundurarak, Bergamo'nun süprizine hazırım açıkçası. Yenerse efsane olur benim göümde...

edit: Süpriz gerçekleşti hem de 3-1 ile kazandı Bergamo (maç çok çekişmeliydi). Artık benim efsanemdir:)
0 com

Nusrat

3 yaşlı İngiliz atı Nusrat'ın dikkat çeken performansına daha önce diğer blogda değinmiştim. Bugün KV-8/S koştuğu yarışta yine bana göre ciddi rakiplerine, yine bir gözdağı vermiş oldu. Açıkçası taktik koşusu olacak bir yarışta, Dark Child'ın daha son viraj dönülmeden öne atılmasına pek anlam veremedim. Nasıl hazırlandı bu yarışa bu at bilmiyorum tabiki ama Nusrat'ın ve Doku'nun sprintine hiç bir direniş göseremedi. Bu yüzden öne erkenden atılışını ilginç buldum. Nusrat'ın yarış boyunca kendinden emin bir şekilde koştuğunu söylemek fazla abartı olmaz ama Doku'nun, Nusrat'la beraber sprinte kalkması güzel bir çekişme yarattı. Gelgelelim, Nusrat'ın yükselen performansı devam ediyor. Daha da devamında neler olacak göreceğiz.
Add to Technorati Favorites