mesafeler
uzun zaman oldu yazmayalı, yazmak aklıma bile gelmedi. an itibariyle can sıkıntısı o kadar fazla ki, yazmaktan başka bir çare bulamadım. neyse...
mesafe olgusu her zaman bende olumlu duygular uyandırmıştır. bir çoğu için mesafe; ayrılık, üzüntü, geçmeyen saat hatta dakikalar, mutsuzluk ve karamsarlık iken, bende tek kelime ile özlem oldu. özlemin, özlemenin özel bir duygu olduğundan, özel olduğu kadar gerçekten hissedenler için bir mutluluk kaynağı olduğundan bahsettim hep arkadaşlarıma. kaç tanesi dikkate aldı ve bunun farkında bilmem.
benim için artık mesafe olgusu daha da önemli. mutluluk ile mesafe arasındaki ilişkiyi çok iyi bir şekilde sağlamam gerekiyor. bunun için de, özlem duygumu her zaman yanımda taşıyorum. özlemenin getirdiği o mutluluk anları ile kendimi avutup uzakta da mutlu kalabiliyorum. ben bu hayatı seçtim, seçtiğim için mutluyum, mutlu olduğum için de bu dünyadaki o kadar mutsuz ve umutsuz insan arasından sıyrıldığım için kendimi çok şanslı görüyorum.
aslında ne kadar da zordur uzaklaşmak. sevdiğinden, evinden, şehrinden, ailenden. bir buruklukla birlikte gününün nasıl geçeceğine kafa yorarsın o anlarda. burukluk hep kalacaktır içinde aslında ama onu açığa çıkarmamak senin elindedir. nasıl yapabilirsen yap, ama çıkarma... karamsarlık kaplar yoksa her bir tarafını. ne olacak ki? ne yapsam olmuyor diye sorar durursun kendine. çıkar yol vardır ama mantıksızdır da. en iyisi içine hapsetmektir, nasıl olsa yakında geçer. farkındaysan şanslısın, yoksa yokluk acı verir, zaman durur ve uzak daha da uzak olur senin için. o an geldiğinde ise tek hissettiğin vazgeçilmişliğin verdiği samimiyetsiz duygulardan öte değildir.
0 yorum:
Yorum Gönder