Farklı olmak

sadece bir fotoğraf değildi onun için. sanki hisettiğini, hayata duyduğu öfkeyi yok etmesini sağlayacak bir gülümsemeydi bu. sıkıcı bir insan olmasına rağmen, kabul edilebilir bir tarafı da yok değildi ama bugüne kadar kabülünü sağladıklarıydı asıl onu sıkan. yine denemek istemiyordu, aynı şeylerin yaşanmasından korktuğu için değildi, sadece bildiği içindi. denemiyordu bu sefer, farkındaydı farklılığının. söylemek istemişti bunları sonradan. söylemesi aslında kabul etmeyeceğini bildiğindendi. bunu biliyordu çünkü; evet farklıydı o! farklı olmasa nasıl da kabullenirdi farklılığını! zamanla daha güzelleri yaşayacağını düşünürken, en güzel anların zaten zamanla ölçülemeyeceğini, onla olduğunda zamanın bir şart olamayacağını fark etmesiyle rahatladı aslında. şimdiye kadar hiç böyle hissetmemişti. bundan emin olmaya çalıştığında ilk aşkını da düşünmeden edemiyordu ama bunun bile gerisinde kalmayacak hislerdi bunlar. hala sıkıcı olduğunun farkındaydı aslında ve bu sıkıcılığını onunla harcayıp bitirmek istemiyordu, onun hak ettiğinin %1'i bile değildi bu. şimdiden sürekli mutluluğunu sağlamak için neler yapılabiliri bulmaya çalışıyordu. elinden gelse bunu yapabilirdi de. bencilliğinin esiri olmuş bir insanın nasıl olur da böylesine mutlak bir değişikliğe gidebileceğini öğreniyordu kendi kendine. bunu söylemek bile kendini acıtıyordu aslında ama böyle olmasından da mutsuz değildi. hatta mutluluğu böyle bulmasıyla gurur da duyuyordu, bunu sağlayana nasıl duymasındı! kimsenin karışmadığı mutlu bir hayatı terk etmek değildi yaptığı, tam tersine mutluluğun zor bulunduğu bir hayat tarzında mutluluğu yakalayabileceğini görmüş olmasıydı. şu an öylesine sevinçliydi ki, bunca rezilliğin arasında bu kadar küçük mutluluklara sevinen insanların olduğu dünyada, asil ve daim bir mutluluğun kendinisi beklediğini görüyordu. bunun için kendisi için sevinmesi bile geremkezdi eskiden, ama şimdi bunun için sevincini paylaşacağı kişileri bile belirlemişti.

0 yorum:

Add to Technorati Favorites