Tuncer Şengöz'den harika bir yazı daha.
Tuncer Şengöz Hocamızdan harika bir yazı daha...
"...internette epeyce arama yapıp ulaşabildiğim onlarca finans blogunu inceledim. Bunların bir kısmı, finans sektöründe profesyonel ya da yarı-profesyonel olarak çalışanlara ait. Diğer kısmı ise profesyonel uğraşı başka alanlarda olup, finans dünyasına hobi, ya da merak düzeyinde ilgi duyanların bloglarıydı. Söylemeye gerek yok; Bu ikincilerin önemli bir kısmının finans dünyasında ilgisini çeken alan Elliott Dalga Teorisi. Bunu hiç şaşırtıcı bulmuyorum, çünkü 1990′ların güçlü iyimser trendleri ve boğa piyasası içinde hiç ilgi çekmeyen Elliott Dalga Teorisi, finansal oynaklığın artması ve ayı piyasası dinamiklerinin daha güçlü hissedilmesiyle beraber her geçen gün daha fazla dikkat çekmeye başladı. 1990′lar, temel analistlerin yıllarıydı. Bir boğa piyasası yükseliyordu ve herkes ucuz kalmış, ya da potansiyeli yüksek şirketlerin peşindeydi. Talebe cevap ise, fractal yapılarla uğraşan Elliottisyenlerden değil, çoğunlukla temel analistlerden geliyordu. Piyasanın genel görünümü ve bu görünüm içinde hangi dalgaların ilerlediği insanların çok da umurunda değildi. Öyle veya böyle, tren istasyondan kalmış gidiyordu. Herkes hangi vagona atlayacağının derdindeydi. 1990′ların sonunda iş zıvanadan çıkıp da, hisse senetleri tarihsel aşırılıklara savrulduklarında, 1990′ların yıldızı temel analistler, aşırılıklara dikkat çekmek yerine, “ucuz-pahalı” kriterlerini değiştirip, çılgınlığı rasyonalize etmeye başlamışlardı. Çünkü hemen hemen herkes yeni bir çağın başladığı inancındaydı."
"...Böylece bu güne gelindiğinde, Dow 10,000′li rakamları yazmaya başladığında heyecanın dozu da zirveye çıktı. (Ben televizyon seyretmem. Eskiden aptal kutusunu haber dinlemek için açardım. Şimdi televizyondan haber bile dinlemiyorum. Ancak geçen gün öyle bir şeye tesadüf ettim ki, gülmekten sandalyeden düştüm. İlgisiz bir konu, sansürsüz bir şekilde tartışılırken, programın yöneticisi arkadaş, konuşmacının sözünü keserek Dow’un 10,000′i geçtiğini ve işte … artık krizin sona erdiğini anons etti. Sandalyeden düşmeme neden olan iki şey vardı: 1. Dow o anda henüz 10,000′i geçmemişti. Hatta o gün 9,900′ü bile aşamadı. 2. Bir borsanın herhangi bir seviyeye ulaşmasının krizin sonu olarak anons edilmesi, gerçekten de sandalyeden düşmek için bir nedendi. O günden beri televizyonu açmıyorum. İyi de oluyor; hem elektrikten tasarruf ediyorum, hem de sandalyeden düşmüyorum.)..."
Devamı için...
0 yorum:
Yorum Gönder